İman, bir süreklilik hali olup tasdikin bulunduğu süreci ifade eder. Amel, tasdikin dışa yansıyan yönü olarak değerlendirildiğinde imanının sürekliliği ya da varlığının delili olarak kabul edilebilir. Ancak öz itibariyle iman, amelin ötesinde bir şey olup kalbin tasdiki, dilin ikrarı ile gerçekleşen ve duygularla hissedilen bir olgudur. İmanın mahiyeti kalpte, hakikati dış alemde ikrar ya da davranışlarla kendini gösterir. Bunlar bizzat imanın kendisi değil, imanın varlığının tezahürleridir. İmanın tezahür ve işlevsel yönü dikkate alındığında ameli ve ahlaki boyutu ortaya çıkar. Burada iman bir olgu olarak kabul edildiğinde onun için olmazsa olmazları iyi belirlemek gerekir. Bu anlamda kalbin tasdiki iman için olmazsa olmaz bir unsurdur.
Popüler yazarlar
Kolektif (25641) KOMİSYON (827) Kollektif (294) Stefan Zweig (277) Sir Arthur Conan Doyle (223) Jules Verne (202) Ömer Seyfettin (176) Sabahattin Ali (150) William Shakespeare (141) Jack London (137) Lev Nikolayeviç Tolstoy (134) Bible (125) Franz Kafka (120) Sigmund Freud (118) Samed Behrengi (116) Aziz Nesin (110) Arif Pamuk (102) Charles Dickens (96) Agatha Christie (93) Ali Berktay (91)