Cemal Süreya'nın "Edebiyatımızın Mareşali" olarak nitelediği, öyküleri, romanları ve bir dönemin yazın ortamını anlatan günlükleriyle yazınımızın en önemli yazarlarından biri kabul edilen Muzaffer Buyrukçu ölümünden uzun yıllar sonra yayımlanmamış bir uzun öyküsüyle geri dönüyor. Akrabalarını görmeye giden karısını otogardan yolcu eden Haydar'ın rastlantılar, anımsamalar, çağrışımlar ve düşlerle örülü, cinselliğin sarmalı içinde doludizgin yol alan şaşırtıcı öyküsü. Bir ayağı gündelik hayatın gerçekliğinde, bir ayağı hayallerin sonsuzluğunda, düşlerle yüklü bir anlatım. Bir solukta okunan bir kitap. "Muzaffer Buyrukçu bir başka edebiyat kuşağının, has edebiyatçılar kuşağının adamıdır. Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Sait Faik yürüyüşlüdür. Ün, para, pul karşılığını beklemeden yazma anaforuna atmıştır kendini. Hiçbir gazetede, hiçbir dergide tam sayfa fotoğrafı yayınlanmamıştır ilan ve reklam faslından. Kitapları hakkında kibrit kutusu, sigara paketi boyutlu bir haber yayınlandığında mutlu olmuştur. Kitaplarının önünde durmadığı için bütün kitapları rüştünü kanıtlamıştır; yollarını hiçbir zaman şaşırmamışlardır. Muzaffer'in insanlığında ve yazarlığında hile katkısı yoktur." Özdemir İnce, Hürriyet, 5 Şubat 2006
Popüler yazarlar
Kolektif (17805) KOMİSYON (818) Stefan Zweig (415) William Shakespeare (364) Sir Arthur Conan Doyle (315) Kollektif (296) Jules Verne (283) Jack London (270) Casey Cockerum (268) Charles Dickens (264) H. G. Wells (252) Ömer Seyfettin (225) Franz Kafka (214) Mark Twain (205) Lev Nikolayeviç Tolstoy (199) Jane Austen (190) Sabahattin Ali (188) Agatha Christie (159) Stephen King (154) Samed Behrengi (147)