Atatürk, güçlü bir kişiliğe sahip olduğunu biliyordu. Genellikle insanların, hatta yakın arkadaşlarının, karşısında rahat konuşamadıklarını, fikirlerini açıklamaktan çekindiklerini görüyordu. Her şeyi bilmek, her bildiğini değerlendirmek amacında olan Atatürk, konuştuğu insanları rahatlatabilmek için, sofrasına çağırırdı. İçki ve dostlukla rahatlamış insanlar, bir süre sonra fikirlerini cesaretle ortaya dökerler, bildiklerini, işittiklerini kendi görüşlerine göre değerlendirirlerdi. Bu yüzden birçok devlet, memleket, dünya meseleleri zaman zaman sofraya gelmiş, orada konuşulmuş, hatta kararlara bağlanmıştır. Bu açıdan “Atatürk’ün Sofrası” bir çağın portresidir. Devlet, memleket ve dünya olayları, Atatürk sofrasının aynasına yansır, ulusal görüşe orada dönüşürdü. Bu nedenle, okuyacağınız bu araştırma, yakın tarihimizin gerçekleri açısından önemli bir yer kapsar. Ürünün baskısı görseldeki ile farklılık gösterebilir.
Popüler yazarlar
Kolektif (17283) KOMİSYON (828) Kollektif (297) Stefan Zweig (277) Sir Arthur Conan Doyle (224) Jules Verne (205) Ömer Seyfettin (176) Sabahattin Ali (150) William Shakespeare (144) Jack London (139) Lev Nikolayeviç Tolstoy (137) Sigmund Freud (127) Routledge; 1 basım (126) Franz Kafka (120) Samed Behrengi (118) Aziz Nesin (114) Karl Marx (113) Mustafa Kemal Atatürk (102) Charles Dickens (98) Platon (96)