Hayat, kainat ile bir ilişki içinde olmak demektir. Hayatta rastlanan bütün değişim ve dönüşümler kişi ile kainat arasında daha yüksek bir ilişkinin kurulmasından ibarettir. Dolayısıyla ölüm de kainat ile yeni bir ilişki içine girmek demektir. Kendi hayatımıza verdiğimiz anlam, şahsın kainat ile belirli bir ilişkide olmasından da ibaret değildir. Kendi anladığımız hayatın tanımını tamamlamak için akıl kanununa uyarak gerçek aşka ulaşmayı da buna eklemeliyiz. Hayat sürekli bir harekettir. Aşkın ilk derecesinde olan bir adam, hayatının belirli bir değişim sınırının ötesindeki hareketini göremez. Bundan ötesi o insan için bir durgunluk gibi gelir. İşte bu durgunluk gibi görünen şey ölümdür. Ölüm yalnızca böyle bir adam için vardır. Hayatı hakkıyla anlayan bir adamın hali ise büsbütün başkadır. Böyle bir adam, bilmediği bir alemden getirdiği aşk hissini hayatın esası olarak bilir. İnsan Hayatındaki Çelişki, Ruhi Doğuş, Ölüm Korkusu gibi başlıklar taşıyan 33 bölümden oluşan kitap, felsefi akıl yürütmelerin ağır bastığı ciddi bir tonda kaleme alınmış.
Popüler yazarlar
Kolektif (5166) Stefan Zweig (373) William Shakespeare (290) Casey Cockerum (268) H. G. Wells (240) Jack London (230) Lev Nikolayeviç Tolstoy (220) Charles Dickens (208) Franz Kafka (190) Sir Arthur Conan Doyle (181) Jane Austen (172) Jules Verne (155) Sabahattin Ali (154) Mark Twain (150) Stephen King (148) Arthur Conan Doyle (133) Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (116) Various (114) Oscar Wilde (113) Robert Louis Stevenson (112)