Savaş ve özellikle meydan savaşı yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir; Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan savaşı milletlerin tüm varlıklarıyla, ilim ve fen sahasındaki dereceleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi güç ve iyi huylarıyla ve her türlü araçlarla çarpıştığı bir sınav sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin gerçek kuvvet ve kıymetleri ölçülür. Sonuç yalnız beden gücünün değil, bütün kuvvetlerin, özellikle ahlaki ve kültürel kuvvetin yükselmesini gerçekleşme derecesine vardırır. Bu nedenle meydan savaşında yenilen taraf milletçe ve memleketçe, bütün maddi ve manevi varlığı ile yenilmiş sayılır. Böyle bir sonun ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edersiniz. Yok olup gitmek, yalnız savaş sahasında bulunan orduya ait kalmaz. Asıl ordunun ait olduğu millet, korkunç sonlara uğrar. Tarih, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların birtakım hayali isteklerle, aracı yerine düşen işgalci orduların, işgalci milletlerin uğradığı bu şekil korkunç sonlarla doludur. Mustafa Kemal, Dumlupınar, 1924
Popüler yazarlar
Kolektif (17283) KOMİSYON (828) Kollektif (297) Stefan Zweig (277) Sir Arthur Conan Doyle (224) Jules Verne (205) Ömer Seyfettin (176) Sabahattin Ali (150) William Shakespeare (144) Jack London (139) Lev Nikolayeviç Tolstoy (137) Mustafa Kemal Atatürk (135) Sigmund Freud (127) Routledge; 1 basım (126) Franz Kafka (120) Samed Behrengi (118) Aziz Nesin (114) Karl Marx (113) Charles Dickens (98) Platon (96)