Ne zaman okusam Dostoyevksi’yi, çarin idam mangasi önünde kursuna dizilmeyi bekleyen o genç üniversite ögrencisi aklima gelir; hayatinda silinmez izler birakan bu olay sinmistir yazdigi her satira. Rus aydininin umutsuzlugu, idealleriyle bunlari gerçeklestirmeye soyundugu toplum arasindaki derin uçurum ve herhalde sadece Rus aydinina has olmayan nihilizm, en alayci göründügü hikâyelerinde bile yankilanir. Bu kitaptaki hikâyelerde de öyle. “Berbat Bir Olay”da acimasiz bir ironi vardir: tek amaci toplumunun mutlulugu olan bir aydin, topluma daha büyük elem verir sadece. Hayati boyunca yazdigi belki de tek alayci hikâye olan “Timsah”ta bile bu nihilizmin izleri vardir; okudugunuzda aci bir umutsuzluk birakir geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtulusu vazeder, ya da kurtulus olmadigini, ama her halükârda umutsuzluk ebedidir. Sanirim insanligin kaderi hakkinda gerçek bir umut isigi yaktigi tek anlatisi, son hikâyesi olan “Gülünç Bir Adamin Düsü”dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattik; oysa yardimi esirgedigimiz o küçük kiza elimizi uzatmak yeter karanliktan kurtulmak için.
Popüler yazarlar
Kolektif (5167) Stefan Zweig (373) William Shakespeare (290) Casey Cockerum (268) H. G. Wells (240) Jack London (230) Charles Dickens (207) Franz Kafka (190) Sir Arthur Conan Doyle (181) Jane Austen (172) Lev Nikolayeviç Tolstoy (165) Jules Verne (154) Sabahattin Ali (154) Mark Twain (149) Stephen King (148) Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (140) Arthur Conan Doyle (133) Various (114) Oscar Wilde (112) Robert Louis Stevenson (111)